20 Ocak 2009 Salı

27 mart – 9 haziran 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilen Everest Türkiye tırmanışına dair...


Burçak Özoğlu: "Everest tırmanışı bizler açısından dağcılık başarısının ötesinde anlamlar taşıyor..."
2006 Türkiye Everest Takımı'nın unutulmaz tırmanışını kaleme döken Burçak Özoğlu ile "Hazır mısın Everest?" üzerine...
Everest tırmanışını kitaplaştırma fikri nereden geldi? Tırmanış sırasında mı başladınız hazırlıklara?
Aslında tırmanış öncesinde, bu işi yazma fikri vardı kafamızda. Onyılı aşkın süredir tırmanıyoruz ve hemen tüm büyük tırmanışları yazdık döndükten sonra. Tabi şimdiye kadar yalnızca dergi yazılarıydı ortaya çıkanlar, ilk kez bir kitabımız oldu! Kitabın yazılmasını kolaylaştıran şey, tırmanış sırasında günlük olarak yazdığımız haber günlükleri oldu. Everest tırmanışı için Katamndu ve Tibette ogeçirdiğimiz 75 gün boyunca web sitesine kısa günlükler yazdım, dönünce öyküyü toparlamada bunların çok faydası oldu.
Kitaba ilişkin dağcılığıa hem teşvik edebilir hem de korkutabilir değerlendirmesi yapıldı, sizin görüşünüz ne?
Everest tırmanışı bizler açısından dağcılık başarısının ötesinde anlamlar taşıyor, hatta diyebilirim ki sportif anlamdaki önemi bunlardan en sonuncusu! Çok fazla şey var 2006 yılındaki Everest'te. Biz öncelikle bunları paylaşmak istedik. Dağcılık izlenebilir bir spor değil, kaldı ki izlemek de yetmez bir yerinden içinde olmanız gerekir. Kitapta biraz bunu yapmaya çalıştım ben de. Yani okuyanları işin içine çekmeye. O yüzden biraz fazla açık, doğrudan oldu herşey. Dökülüp saçıldık anlayacağınız. Böyle olunca da okuyanlarda farklı etki yaratması doğal sanırım. Dağcılıkta tırmanış yaşamdan kesit anlamına geliyor, hem de sıkıştırılmış, yoğunlaşmış bir kesit. Everest bunun uç örneklerindendi. Okuyanlar içerisinde olayın bambaşka yanından tutanlar oluyor. Açıkçası bizim de okuyanlara dağcılığı sevdirme ya da teşvik etme gibi bir hedefimiz yoktu, tam da böyle bir şey istemiştik. Bu işi her yönüyle yansıtmak. Sanırım biraz ulaşmışız buna.
Dağcılıkla ilgilenen kesimde, yani dağcı cemaatinde kitap nasıl bir etki yarattı?
2006 Everest Türkiye Takımı, ya da daha doğru ifade etmek gerekirse, ODTÜ'lü Everest Takımı olarak dağcılık caması ile tırmanışı çok farklı kanallarla ve defalarca paylaşmıştık kitap öncesinde. Aslında beklemediğimiz yoğunlukta ve nitelikte tepki aldık. Özellikle genç dağcılardan, ve ekiplerden gelen ilgi inanılmaz. Dağcılık camiası bir bütün olarak ilgiliydi tırmanışla. bu çok önemli bizim için. Mutlak bir destek ya da kabullenme yok tabi ki, sevmeyenlerimz de var! Kitaptan önce, dia gösteirleri, söyleşiler, gazete haberleri, dergi yazıları ve nihayet belgesel filmimiz aracılığıyla camiaya ulaşmıştık. Kitap biraz geç kalmış oldu anlayacağınız. Camiya öyküyü biliyordu, kitapla pekiştirmiş oldu.
Dağcılıkla ilgili başka kitap projeleri var mı?
Evet var. ancak bu kez tek bir tırmanışı aktarmaktan çok, "dünyaya yüksekten bakan insanları" anlatmayı hedefliyoruz.
Dağcılıkla ilgili yayıncılığı yeterli görüyor musunuz Türkiye'de?
Neler yapılabilir? Aslına bakarsanız var olan biçimiyle yeterli olduğunu düşünüyorum. Yani, çeviri tırmanış öyküleri açısından yeterli. Eksik olan boyut bilimsel ve sportif yayınlar. Bir de tabi en önemlisi, ülkenin dağcılık potansiyelini ve kaynaklarını belgeleyecek yayınların eksikliği. Çok disiplinli bilimsel yayınlara ve iyi bir envanter açlışmasına ihtiyaç var.
Ekibin yeni tırmanma projeleri var mıdır?
Biz tırmanmaya devam ediyoruz aslında. Türkiye'de kendi güzel ve zorlu dağlarımızda devam ediyoruz. Yüksek irtifa projeleri de var tabi bu arada, ancak henüz netleşmiş bir plan yok. Sadece şunu söyleyebilirim, dünyanın tepesine en az bir kez daha yaklaşmayı hedefliyoruz. Himalayalara yine gideceğiz yani...
http://www.yazilama.com/ adresinden alınmıştır

Hiç yorum yok: