çok uzaklardan geliyoruz
çok uzaklardan...
kulaklarımızda hâlâ
şimşekli sesi var sapan taşlarının.
ormanlarında yabani aygırlar kişniyen
dağ başlarının
kanlı hayvan kemikleriyle çevrilen sınırları
geldiğimiz yolun ucudur.
yine fakat
geniş kalçalı genç bir ananın
gergin gebe karnı gibi doğurucudur
mataralarımızda çalkalanan su.
çok uzaklardan geliyoruz..
tütüyor yanık bir et kokusu
çizmelerimizin köselesinden...
ürkerek
adımlarımızın sesinden
kanlı karanlık yıllar
kanatlı bir hayvan gibi havalanıyor...
ve karanlıklarda yanıyor
en önde gidenin
ateş bir ok gibi gerilen kolu..
çok uzaklardan geliyoruz
çok uzaklardan..
kaybetmedik bağımızı çok uzaklarla..
bize hâlâ
konduğumuz mirası hatırlatır
bedreddini simavînin boynuna inen satır.
engürülü esnaf ahilerle beraberdik.
biliriz
hangi pir aşkına biz
sultan ordularına kıllı göğüslerimizi gerdik...
çok uzaklardan geliyoruz.
alevli bir fanus gibi taşıyoruz ellerimizde
ihrak binnar edilen galile'nin
dönen küre gibi yuvarlak kafasını.
ve ancak
bizim kartal burunlarımızda buluyor
lâyık olduğu yeri
materyalist camcı ispinozanın
gözlükleri..
çok uzaklardan geliyoruz
çok uzaklardan..
ve artık
saçlarımızı tutuşturarak
gecenin evinde yangın çıkaracağız;
çocuklarımızın başlarıyla kıracağız
karanlık camlarını!..
ve bizden sonra gelenler
demir parmaklıklardan değil,
asma bahçelerden seyredecek
bahar sabahlarını, yaz akşamlarını...
3 yorum:
Bu güzelim şiire nasıl kimse yorum yapmamış yazık... Nazım gibi ustaların ustasına yaraşır bir şiir ve beni en çok etkileyen şiirlerinden biri 1bu gün bir mayıs işçi emekçi çıftçı tüm halk sokaklarda onca acının üstüne kurak topraklara yağan sağanak yağmurlar gibi selmolup coştu halkımız ve karanlığın camlarını kırdık evet gçocuklarımızın başlarıyla ve tutuşturdük saçlarımızı
Ve tutuştu meydanlar; yüreğimizin yangınıyla ve tutuştu haramiler dehşetli korkuyorlar usta hem de çok korkuyorlar cehennem zebanileri, dağılıyorlar çil yavrusu gibi kuduz sırtlanlar gibi birbirlerini dişliyorlar ustam ve bahar geldi dağlarına ovalarına... memleketimin bereketli yağmurlar yağıyor ardından güneş gülümsüyor yeni şfaklar ve güzel günlere... Maral
KABLETTARİH
Eeeyyy Nazım Usta
929 da
Bize söz vermiştin ya
Kablettarih nutkunda
Demiştin ki;
“ve bizden sonra gelenler
demir parmaklıklardan değil
asma bahçelerinden seyredecekler
bahar sabahlarını , yaz akşamlarını”
verdiğin sözden bu yana
geçen zaman yaklaştı yüzyıla
ve hala
çalkalanmakta su mataralarda
ve geniş kalçalı genç bir ananın
gergin gebe karnında
güneyde
doğuda
antep’te maraş’ta
malatya adıyaman’da
diyarbakır urfa’da
osmaniye adana’da
2023 altı şubatta
enkaz altında
bebekler
yaşlılar
analar
ve babalar feryatta
on binler enkaz altında
insafsız şubat soğuğu eksi onlarda
telefonlar çekmiyor oralarda
mesajlar gidiyor bir hafta sonra
kabristanlara
kızılay’ın konserveleri otel lokantalarında
çadırlar satılıyor haraç mezat orda burda
enkaz altındakilerle beraber üşüyoruz
sıcak odalarımızda
eeeyy Nazım Usta
bize söz vermiştin ya
929 da
kablettarih nutkunda
Hani asma bahçelerinden seyredecektik
“bahar sabahlarını
yaz akşamlarını”
şikayetçiyiz bu hususta
Nazım Usta
Şamilof/2023
Yorum Gönder